susma sustukça kimse seni duyamaz!


muhalefet ,ayrımcılık, azınlık, haklar, kardeşlik,soykırım
ve bunların yanında çoğu uyuşukluk
slogana bak ama
kürtlerin birası roj bir yudum özgürlük
kürtler birayı da siyasileştirmeyi başardı ve kapitalizm kürtleride özğürleştirdi. nasıldı o single
ÖZGÜRLÜK İÇİMİZDE...


hoşçakal

o dizeler karşılığında satın aldığımız aşklar hatırına.....
kulaklarımda lise yıllarım

felaketim oldu bütün aşklarım
müjganla hep aynı sokakta
bu kez gülerken ayrılıklara
anladım ki
ayrılıklarda dahil sevdaya
şairler hep ölür
her şey bittiğinde

elde var hüzün....

hoşçakal.


buz^


savruluyoruz güzelim
öğrenemedik gitmeyi kapı çarpıp şöyle
ardından ağlatmayı
benim en iyi dostum zaman
şikayetçi olan sensin
kanayan yaralarından
oysa ben çocukluğumdan beri
yaralarımın kabuklarını yolardım
tarih yazmıycaz belki ama
tek kale maç ta yapmıyoruz hani
vur dibine
şangır şanğır
öğrenemedik akıllı uslu oturmayı
sevdik sevdik sevilmedik
sevildik sevemedik
vatan millet sakarya
hücum bütün ayrılıklara
kılıç kuşanındır
zafer yalnızca bir erkek çocugu ismi
moda da istanbulda bir semt adı
hadi
şangır şangır

en çok gözlerimize yakıştı ayrılık





boş bir fırtına kopuyor sesiz ve iklimsiz
ne yaz yani nede kış
dudaklarında

kalmış kırıntıları aşkımın
son lokma ise
ağlıyor arkandan
gitme diye
g-i-t-m-e
dili olsada konuşsa gözlerim
en cok onlar haklılar ve en çok onlar alacaklı senden

öğrendimki
ayrılık olunca oluyor aşklar destan
ben ne mecnun olmak istedim ne leyla
ayrılık olmasa
kim haksız bu sevdada
topuk sesleri ve kornalar aşkımızın sesleri
ve camekanlı plazalar mekanları
ben sevmeni isterken beni
sen eskittin beni lewis jean gibi
tenoloji aşkları bunlar
ben biliyorum
ruhum anlamazki
çağ değiştirdi aşklar
sevmeni istediğim hata
oysa sen komadasın hala

git me diyorum
sen kayboluyosun
gitme diyorum
gitme




KAPALI GİŞE : "Schwarzfahrer" KAÇAK YOLCU


Bir otobüs...Yaşlı mı yaşlı bir Alman kadın.Hitler'in Ari ırkının ve inançlı üyelerinin hayatta kalan son bireylerinden. Kısa san saçları, kısa saplı çantası ve mutsuz suratıyla iki kişilik bir koltukta oturmakta, memnuniyetsizlikle etrafı seyretmektedir. Derken otobüse bir zenci delikanlı biner. Otobüsteki tek boş koltuk, ne yazık ki o yaşlı kadının yanındaki koltuktur.Kadının korkulu bakışları arasında, yanına oturur. Ve felâket kendini gösterir, "ülkesi için onca eziyet çekmiş bir inançlı Alman olarak" yaşlı kadın konuşmaya başlar:"Ah! Zavallı gözleri ne yazık ki bugünleri de görmüştür. Bütün yabancılar, kara derililer güzelim Almanya'yı kirletmekte, sosyal düzenini bozup, servetini yemektedirler.Üstelik bakın nasıl da kokuyordur bu pis zenci! Kim bilir ne zamandır yıkanmıyordur.Ah zavallı ülkesi, ah, zavallı Alman halkı neler çekmektedir bu yabancılardan...Bu yamyamlardan..."Yaşlı kadın hiç durmaksızın söylenirken, camdan dışarı bakan ve sakin kalmayı tercih eden zenci delikanlı, bu uzun şikâyetin bir yerinde yaşlı kadına döner. Kadının elindeki otobüs biletine bakar.Sonra sakince uzanır, kadının elinden biletini alır ve yer...Evet, evet! Uzun uzun çiğner ve yutar...Alman kadın şaşkınlık içinde bakakalır sonra etrafındakilere seslenir: "Hey gördünüz mü, gördünüz mü, biletimi yedi!"Kimse duymaz kadını. Duymak istemez. Kulak vermez... O sırada bir durağa yanaşır otobüs ve kontrolörler otobüse biner, biletleri kontrol etmeye başlarlar.Delikanlı biletini uzatır. Bileti onaylanır, sıra yaşlı kadına gelir. Kadın telaş içinde "Memur bey bu, zenci benim biletimi yedi" diye haykırır.Kontrolörün yüzündeki şaşkınlık ve iğrenmeye dolar kamera."Ah" der kontrolör; "Bayan bu davranışınız utanç verici. Yabancı düşmanlığının bu kadarı... Üstelik bir de kaçak binmişsiniz otobüse. Lütfen buyurun; burada otobüsten iniyorsunuz ve ceza makbuzunu kesiyorum..."Zenci delikanlı yaşlı kadına yol verir...
Yönetmen : Pepe Danquart
1993 Yılı oscar ödülü