bir son bir başlangıç


sığmıyor ellerime
dünya çok düz
bilmez misin
dikenleri sağır tenimizde
farklı şiirlerden geldik ikimizde
bilmek değil
öğrenmemek
fark dediğin aşık eden
şovalye zannettim karşında
kendimi
tek sahibi
şiir kentinin.
sırları var boyundan
up uzun
bir arpa boyu
içtim
çok yorgunum


yarlarına
sür şimdi
en çok gözlerimi
görmediler ya seni
daha az acı çekerler
benden değil
şiirimin
etkisi
bu hava bu ses çok feci

felaket habercisi
odamın perdesi
açsam gökyüzü
açılsam
günyüzü
bir kelime buldum yarına
seni seviyorum (değiştirilmiş bölüm)
söyle şarkını
bağrına bağrına

göç gelirse
diye
ben bu nu söyleyemem
bir çocukluğum kalır paidar
birde ahval zaman
ben en çok zamandan şikayet ettim
en az senin kadar
ellerim de küçük
yanında çalar durur
şarkımızı
şiirlerin sevişmesi kadar

bir sır kalsın aramızda
aşk yok peki ne var?


bitti.

lirik



gece gözlerime karışmış
koyu
kopkoyu tenim
karanlık
şaşırma
biraz daha gel
denizi göreceksin
şaşırma
yalnızlık
bendim
dün gece
uykunda
seni gördüm
dün gece
vuran
bendim
kasıklarına...
kokun seferine kapılmış
defterimin
biliyorsun
en çok yaralarından
anlıyorum
seni nasıl sevdiğimi
dün gece
giden
bendim
uykularına

uyannnnnnnnnnnnnnnnnnnn
, ,

ben bir kelebeğim



jenerik

cast
onur: tozlu yağmur
yağmur:parlak elmas
nil : ısıtan güneş
yağmur:sihraz
aşk: yalan ova
yalan: kahreden düzlük

producer :
TANRI







duriye,nazire
nası yapışıyor üzerine bir oyuncunun şiforeni gibi
ya bilinmeyen jenerik isimleri :)
tv makinesinde binnur kaya'ya rastladım 3 sn izi almaz diyordu
jenerik okumanız
bazen bakamak istemiyorum diyor
duriye dediklerinde
gaffurun kim olduğunu biliyormusunuz
yada burhanın ?
gazeteyi açtım ajda pekkan
manşet
ben sahnedeki ajda değilim
bu şizofreniyi anlamanız gerek ?(ayrılıklarına gönderme yapıyor)

sevgililerim
anlamanız lazım
ben gerçek onur değilim
bir diğerinden başka bir diğerinize
ben o sahnedeki onur değilim
şizofrenimi anlamanız lazım

jeneriği okumanız lazım
onur diye çağırmayın
bakmıyacağım.
;)

kış şiiri vol.1


gözümün feri söndü,bakamıyorum artık sana
deymiyor bi yerlerine
değemiyor nazar
küçükken tuvalet suyunda yıkadılar yüzümü
okadar nazara inandık ki
kendimiz çarptık geleceğimize
gelecekler diye
çok da boyum uzamadı
büyümedim büyüttüm acıları
acıları ağlattım
şimdi tepeden bakıyorum tepelere
ben bilirim
neden bu kadar esmer
beyaza hasret çikolatalarım var
varlıktan
şimdi bihter seviyorum ben
süt kokusu
içimi yakıyor kalbimi kaynatıyor
süt bittiyse şekerli su içelim
ekmek yoksa pasta yiyelim
aşk yoksa ayrılık çekelim
son karesinde
her yeni günün
şimdi tepelere bakıyorum
inandıran kudret
ellerinde günüm,günlüğüm
sen yaz derken yazıyorum
kışın pek hayal oluyorum pek kırık olanından
kışın açılıyor esmerliğim
kışlıkları çıkardım
kalın tüylü bütün sevgililerimi
ne şarkılarım oldu
ne şarkılar tuttum ben bu yaz,
tutuldum suya vurdum bu yaz
içim geçti
şarkılar şezgonlara yapışmış
canım çok çekti şöle
yanacakmış gibi kokan bi yaz
hani susuz yaz
hani klor kokusu
fönsüz saçlar
kapruzz
geçtim sahilinden kışımın
kışlıkları yazlıkları
yalovayı
sonrası ağlayan asfaltları



ahmet'e,hande'ye,ferhan'a,derya'a cem'e en çok da erhan'a selam
geçen yaz geldi şarkılarıma :)

benim fikrim geldi!


uzanıyorum şehre bugün içimden günler geçiyor hatırı sayılır ,simit kokusudur bu şehirde sabah içimden susam taneleri dökülüyor,tane tane kop koyu hemde
rüzgar tanıdık gelir deniz getirir
zannediyorsun deniz oluyor gözlerim gözlerime bakamıyorum
düğüm düğüm oluyor ellerim
düğüm düğüm çözüyor soguk burda
bugum içimden geçtim bizzat kendimin
hazırken ben bütün dengesizlikle güne
çarptın göğsüme
döküldü düğüm düğüm tanelerim içime içime
bu şehre en çok ayrılık yakıştığından
hemen şurda otogarın yanında otururum ben
sudan gözlerim var gemileri hiç sevmem denizleride
ama ismi deniz olanları severim genede
genelde
denizler hep kız olur tanrılar hep erkek
gücünde severler,gücüde severim
en çok kelimelerinki ni
en isabetlilerini
üstü açık görürüm rüyaları (hülya çok çok selam)
dünyaları yutarım ben
karınca olmayı isterdim küçükken birde aşık
bide hırsız
kapılarım karşı tarafta taraf tutuyor esmerliğim
çok esmerdim eskiden
kapı çalıyor
gitmem lazım...

sigaramın dumanına


yüklüyorum
anlamlarımı dolu günlerime
fırsat bilipde bildiğimiz günden beri
ayrılıklarda sevdaya dahil ya
ahmet arif de hasretinden parangalar eskitmiş ya


ben sevdim seni bütün zamansızlıklarda
beni böyle eskitense prangalı hasretin

bildiğimiz gibi
bildiğiniz günden beri
ferhat ile şirin
mem-u zin
ölüm allahın emri
şu ay-rı-lık olmazsa

ellerine bak
sonra aynaya
en çok onlar üzülecek
en çok onlar konuşamayacak
bilseydim gelip gideceğimi

hiç bakar mıydım gözlerine
ellerindeki haritayı takip edermiydim
hiç
bilirmiydim
mevsimler böyle güzel
....
uyanın
her taraf sis

( ezginin günlüğü-son siğaram ) ankara