bir nevi 25 yaş şiiri


biliyorum haksızlık ettim .annem olsaydı sorumsuzluk derdi sanırım.

ilkokuldayken hesap makinesiyle oynamayı çok severdim.2000 yılında kaç yaşında olacağım?2005 de kaç sevgilim olacak?
bugün sabah aynaya bakınca seni görür gibi oldum hani o cin ,rengini tanımlayamadığım gözlerini,sonra havlumu almak için komidine uzandığımda ayağıma ağır mı ağır soğuk mu soğuk bir şey deydi.ayağıma çarpıp komidinin altına giden o zamanın hesap makinesi boylu boyunca uzanıyordu komidinin altında !
ilk önce anlamadım elimi uzatıp almaya çalıştığımda o malum makine belli belirsiz sıfır rakamını gösteriyordu.
içim ürperdi kara hafızamın aniden maddeleşerek ve senin gözlerinin üstüne gelmesinden.
aynı akşam baba ve piçi bitirmiştim.belki zihnim getirmişti onu orya belki kitabın kahramanı banu teyze:.
ben gözlerinde eskimek hesap makinelerinde tekrar beraber hayal kurmak istiyorum.belki çok açık oldu belki çok acıklı
kusura bakma ben bir zamanın küçük emrah filimleriyle büyüdüm.
ne fark eder diyorum sonra
ha sensiz ha senle
sonra metroya biniyorum
sanabenzeyen bir meçule dalıyorum
son istasyona kadar
sen olsaydın yapmazdım biliyorum sana benzeyen suratlara hikaye kurmazdım.
ben olsaydım sen o hep aramızda ölü bir yılan gibi yatan zamana* aldırmazdın.
sen bana hiç birşey yapmadın
hesap makinesinde rakamlarından çarpıp duran zaman tenime yapıştı..
bende dönemiyorum hemde en geriye

zamanın birinde gökten düşerse bir şey diye
hani ben onun için
mutlu sonları seversin diye
aslında geçmiş olsun diye
yok 2016'da 35 olacağım diye haber vermek istemiştim.
tempo tempo tempo
forte forte

:P


şiddet toplumuna dönüşüyoruz diyoruz sevgili uğruna sevgi göstergeside,göstergeleride
artık tavan yapıyor.
darpaçalı,metro,über erkekler,ünlü dünya sarlarının 20li yaşlara gelmemiş yurtiçi klonları,aradan sıyrılmaya çalışırken itibarı mahkeme salonlarında popüler olan ingilizce yazan yeni stil duygu asenalar,halka açık yerlerde baba sponsorlu range ler,bir zamanların burjuva aydınları ve onların aydın manken sevgilileri,en büyük problemi google dan çıktığı erkeklerin seceresini aratmak olan neydi belirsin öpüşken magazin maymunları,kansere yakalanıp,ölüme bir adım daha yaklaşan yasaklı yazarların yurtlarına kesin dönüş yapmaları...
bütün bunları bir sürü uzatın ve çekin ŞİDDETLİ ama ve yüzünüze çarpan gerçek dünyadaki OBEZ SAYISININ AÇLARI GEÇTİĞİ bir dünya düzeninde nasılda masum duruyoelar.
düzenden bahseden annem bile artık girmiyor odama.ilkokul öğrencileri 14,5 luk kalpleriyle moder çağın pastanesi yonja köşelerinde kalp çalma halini almışken ben teknolojiyle daha dün tanıştığımı hatırlıyorum.
her konuda bu kadar otorite olan bir ülkede yaşamak güzel olsa gerek.
bir kelime daha yazmayacağım
solaryum saatim geliyor.çıkmam lazım:P

benim ülkem



''senin dilinden sözcükleri,en güzellerini.en uygunlarını bulmak için güçlük çektim,trendeki o konuşmayı hatırlıyormusun? sen karanlık saraylardan,yırtılmış yanmış eski el yazmalarındaki sırlardan,bense hiç görmediğin ülkemdeki çocukluğumdan söz açmıştım.istasyonda sarışın sevgilinin seni karşılayacagından hiç söz etmemiştin ama.ben geçmişimi araştırmak için senin gibi uzak zamanlara gidemiyorum ,benim ülkemde zamanı geçen şeylerin yerini başkalarına bırakıyor,onları gömüyoruz,kaldırıp atıyoruz,yerine yenilerini yapıyoruz,hayatın gerçekliği bu işte,dehlizlerde ne bulabilirsin ki,bizim gibi yaşamış başkalarından ,biraz farklı görüntüler.değişen fazla birşey yok.sana adresimi vermemiştim,trenden iner inmez ayrılacağımızı beklemiyordum doğrusu,hala o kıza sarılmak için biraz eğiliyormusun,sonra yine yazarım.''

savaş bitti


zafer sadece bir erkek ismi

vakit-i usul



aynı vakit geldi
içimden kayan yıldızlar gibi
düştük çe sen
ben ya gidersen die
pencerelerden
bardakları koydum düşünce uyandırılar beni diye
ya degerse gözlerine başka göz
olum korksana insan dan
çiğ süt emmiş o
kork ve yaklaş bana
içimdeki seni gör ki aşık ol kendine
yalnızlık operasında
bir mungan baş edebilir senle anca
bilmediğin bir şey var sevgilim
ben sende tüm zamanlarımı
geriye çektim.....

uyandım



aşık olursun da gözün dünyayı görmez derler ya hep..100kat daha cesur, 1000kat daha ateşli hissedersin kendini...risk dediğin nedir ki?dir..herkeslerden daha güzelsindir..saçların ayrı parlar..annen kimdir ya? baban kimdir??onun için kimleri ezmişsindir,kimlerden geçmişsindir...işte ben bunların hepsi hikaye sanardım..salya sümük aşkperest masallardı ezelden beri..ya hepsi gerçekmiş..masallar hep mutlu sonla da bitmiyormuş bu arada..hani o kıyafetlerini senden izinsiz giyen,makyaj malzemelerini kullanıp kapağını bile kapatmadığı için ağzını burnunu kırmak istediğin öz kardeşin var ya..işte bu hayatta ondan başka arkadaşın da yokmuş..acıdan uyuşup ağlayamaz, hiçbirşey hissedemez oluyormuş insan..film gibi kendi hayatını dışardan izler hale geliyormuş...kafa dağıtma ilişkicikleri hayatı daha da ağırlaştırıyormuş..kalbimi jiletlediniz yaa..hani tüm parçaları kopsa parçalansa ölüp kurtulacağım..gel gör ki derin kesikler birbirine bağlı ve illaki iyileşecekler.. ama iz kalacak kahretsin!yerlerde süründüğüm falan yok..sadece bu acının bedelini ödeyeceğinizi haber vermek için aramıştım..

bir akşam
ter kokulu bir yaz akşamı
saçlarımızın tuzdan yandığı
yüzüm kaldı sana
bir akşam
,gönlüm kaydı sana
ter kokulu bir yaz akşamı
hal kalmadı bende
biliyorum
yaz geçer :)
bir akşam
,munganlarım kaldı sende
ter kokulu bir yaz akşamı

çaldılar esmerliğimi
bir akşam
terden andığım akşam